Antropoloji sanatsal üretimin sadece uygulamalı estetik olarak değil, sanat dünyasına gömülü bir etkinlik, karmaşık bir toplumsal ilişkiler dizisi olarak görülmesi gerektiğini düşünüyor.
Tek bir sanat nesnesine odaklanmak ve onun yaratımına katkıda bulunan karmaşık insan ilişkileri dizisini göz ardı etmek yanlıştır. Antropoloji sanatın hem nasılını hem de nedenini incelemeye elverişlidir.
Sanat, üretimi ve tüketiminde başkalarını/kendini hayal etmenin veya başkaları tarafından hayal edilmenin bir aracı haline gelir. Bu nedenle sanat, etnik kimlik ve kimlik taleplerini ifade etmenin bir yolu haline gelmiştir.
Sanatın üretimi ve tüketimi, farklı gruplar, sınıflar ve kültürler arasındaki alışverişi ve çatışmaları yansıtmaktadır. Çağımızda Antropoloji; sanat ve kültür üretiminde sanatın ticarileşme ve estetikleşme süreci gibi konuların incelenmesine odaklandı.
Ayrıca sanatın üretimi ve tüketimini siyaset, din ve diğer kültürel süreçlerle ilişkili olarak inceliyor. Bu yaklaşım, sanatı dinamik bir süreç olarak görmekte ve sanat araştırmalarına çoklu bakış açıları sunmaktadır.